Tirendâz Okçuları sezonun ilk okçuluk yarışmasını düzenledi.

Her yıl düzenli olarak geleneksel okçuluk müsabakaları düzenleyen Tirendâz Okçuları, uzun kış mevsiminden sonra güneşin yüzünü göstermesiyle, ellerinde yayları ve oklarıyla soluğu ormanda aldılar.

Pendik Kurtköy’de bir mesîre yerinde düzenlenen yarışma ve piknik etkinliğinde 15 geleneksel okçu yer alırken, kardeş grup Okspor’dan modern ekipmanla yarışan iki okçu da aynı parkurda ter döktü. Yarışmacılar dışında, geleneksel okçuluğu merak eden ve böyle güzel bir günü bizimle geçirmek için gelen misafirlerimiz de vardı. Parkur saha okçuluğu (field archery) regülasyonlarının yanı sıra, 3-D Okçuluğu (Yaban hayvanlarının şeklinde, 3 boyutlu hedeflere atış yapılan bir avcılık pratiği/yarışması) ve geleneksel Osmanlı okçuluğu hedef ve düzenlemeleri dikkate alınarak hazırlandı.  Geleneksel Osmanlı okçuluğunun klasik hedef disiplini olan “puta koşusu” nun dahil edildiği yarışma parkurunda;  değişik senaryolarda düzenlenmiş hedeflere, değişik mesafelerden ve değişik vücut pozisyonlarında atışlar yapıldı.

Yarışmadan sonra yemek masası başında bir araya gelen katılımcılar, uzun uzun sohbet ettiler. Kahveler içildikten sonra, yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi. Yarışmayı birincilikle bitiren Muhteşem Sarı, ikinci olan Akın Öğretici ve üçüncü olan Serkan Tağıt, ödüllerini Murat Özveri’den aldılar.

Öğleden sonra, yarışmada ilk 5 sıraya yerleşmiş olanları ikinci bir heyecan bekliyordu. Plastik bir mankenin kafasına bir domates yerleştirildi ve buna 16 metre mesafeden atış yapıldı. Berabere biten futbol maçlarındaki penaltılar gibi eleme usûlü yapılan atışlarda, mankeni vuran eleniyor, domatesi ıskalayan bir sonraki tura kalıyordu. Bu “Wilhelm Tell” uygulamasında yarışmacılardan hiç biri mankeni vurmazken, her atışta oklar domatesi kıl payı farkla sıyırıp geçti ve izleyenlerin yüreğini ağzına getirdi. Bu zevkli ve çekişmeli etabı da Murat Özveri kazandı.

Yarışmanın fotoğraf albümüne buradan ulaşabilirsiniz:
Albüm