Posted by Ünsal Uslubaş in on 31st 08 2017
22-26 Ağustos 2017 Macaristan Avrupa Geleneksel Okçuluk Şampiyonası
Yarışma “Avrupa Geleneksel Okçuluk Şampiyonası” olarak deklare edilmişti, ama katılımcılar arasında ABD, Singapur, Çin gibi Avrupa dışından ülke temsilcileri de vardı. 21 Ağustos Pazartesi sabahı İstanbul’dan yola çıktık. Budapeşte Ferenc Liszt Uluslar arası Havalimanı’na ulaştığımızda, bizi organizasyonun görevlendirdiği Ervin Sarkozi adlı genç okçu karşıladı. İngiltere ve Amerika’dan gelen yarışmacılar da havaalanına geldikten sonra hep birlikte yarışmanın yapılacağı şehir olan Kecskemét’e doğru yola çıktık. Kalacağımız otele ulaştığımızda, bir önceki sene Gyula’da gerçekleşen yarışmadan tanıdığımız, arkadaşımız Rita Kissné Somogyi bizi karşıladı. Rita, Macaristan’da kaldığımız süre boyunca gösterilen muhteşem misafirperverlikte büyük pay sahibi olacaktı. Her sabah bizim için getirdiği, Macar mutfağının geleneksel lezzetlerini hiç unutmayacağız. O, Nandor Keresztes ve eski dostumuz Roland Csaki, otelle atış sahası arasındaki gidiş gelişlerimizde de arabalarıyla bizi taşıyarak işimizi çok kolaylaştıracaklardı. Otele yerleştikten sonra şehir merkezinde düzenlenen festival alanını ziyaret ettik. 22 Ağustos Salı günü geleneksel kıyafetlerimizi giyip yarışma alanında deneme atışları yaptık. Şehir merkezinde gerçekleştirilen ve bütün ülke temsilcilerinin tarihî kostümleriyle hazır bulunduğu resm-i geçit ve ardından yapılan açılış törenine katıldık. Resm-i geçit rengârenk ülke bayraklarının yanında, atlı bir Husar tören kıtasının katılımı, arada bir patlatılan kuru sıkı musketler ve halk oyunları gösterileriyle zenginleştirilmişti. Kecskemet şehri yöneticilerinin ve Macar Okçuluk Birliği yetkililerinin hiç de abartılı olmayan kısa konuşmaları sonrasında harika bir soprano, bir org eşliğine Macaristan Millî Marşı’nı ve bir kaç eser daha seslendirdi. Daha sonra diğer ülkelerden gelen yarışmacı arkadaşlarımızla şehir merkezindeki festivalde buluşup hasret giderdik. Daha 10 gün öncesinde Polonya’da beraber olduğumuz Polonyalı dostlarımızla, yine eskiden tanıdığımız Macar ve Amerikalı dostlarımızla yedik, içtik, sohbet ettik. 23 Ağustos Çarşamba günü sabah atış pratikleri için erken saatte herkes sahadaydı. Pratikleri takiben yaklaşık 1 saat ara verildi. Sonra, bir brifing yapılıp yarışmacılara atış parkuru hakkında bilgi aktarıldı, uyulması gereken kurallar hatırlatıldı. Parkurlarda sigara ve alkol kullanımının yasak olması yanında, cep telefonları da sınırlandırılmıştı. Bunun sebebi, mesafe tayini için kullanılabilecek aplikasyonların eşit şartlarda rekabet ilkesini sakatlayabilecek olmasıydı. Dolayısıyla, yarışma parkurlarında hiçbirimiz fotoğraf çekemeyecektik, ancak her türlü şeyi titizlikle düşünen organizasyon, bu işi için de birilerinin görevlendirecek, birkaç gün sonra sosyal medyada bol miktarda fotoğrafın tadını çıkaracaktık. Macarca yapılan duyurular, geçen yıllarda olduğu gibi, sevgili dostumuz Roland Csaki tarafından simultane tercüme edildi. Yarışma A, B ve C olarak kategorize edilmiş, her biri değişik hedeflerden oluşan üç ayrı parkurda, birbirini izleyen üç gün içinde yapıldı. Üç günün sonunda, elde edilebilecek azami skorun en az %50’sini her gün atabilen ya da üç günün ortalamasında %60’a ulaşabilen, 4. gün yapılacak semi finallere devam edebiliyordu. Dördüncü gün kendi kategorisinde ilk 6’ya kalanlar, seyircinin önünde, ayrı bir parkurda finalde yarışıyorlardı. İlk gün 10.00’da yarışma başladı. Her parkurda 18’er hedef vardı. Parkurlar 3-B hedefler, saha okçuluğu hedefleri ve teknik beceri gerektiren hedeflerden (hızlı gezleme, hareketli hedefler vs.) oluşuyordu. Parkurlar hayli zor olmakla birli0kte özenle hazırlanmıştı. Bu sebeple psikolojik ve fiziksel dayanıklılık çok önemliydi. Yarışma sonrası günümüzü daha eğlenceli hale getirmek için deneme atışlarının yapıldığı sahada küçük bir yarışma yapıldı. Bu yarışmanın ödülü şampanyaydı. Takımımızdan Harun Deniz iki gün üst üste şampanyaların sahibi oldu. Yarışmanın 2. gün yarışma atışları sonrasında, önceden planlanmış kısa bir atölye çalışması gerçekleştirildi. Dr. Murat Özveri’ nin anlatımı ve Harun Deniz’in canlı demonstrasyonuyla; başparmak çekişi, Türk okçuluğunun teknik yönlerinin ve kullanılan ekipmanın (mecra, siper, zihgir vs. ) anlatıldığı bir sunum yapıldı. Bu sunuma ilgi çok büyüktü. Üç günün sonunda belirli bir puan barajını geçen yarışmacılar dördüncü gün gerçekleşecek yarı final ve finalde yarışmaya hak kazandılar. Tirendâz ekibinden Dr. Murat Özveri, Harun Deniz ve İrem Deniz yarı finallerde yarışmaya hak kazandı. Dördüncü gün (26 Ağustos Cumartesi) yarı final atışları önceki günlerden daha erken başladı. Yarı final parkuru önceki günlerdeki parkurlar gibi hayli zorlu ve zevkliydi. Yarı final atışları sonunda İrem Deniz finale yükselerek Genç Bayanlar (18-21 yaş) kategorisinde Avrupa Şampiyonu oldu. Ödül seremonisi sonrasında ekip olarak eski ve yeni dostlarımızla vedalaştık. Tirendâz ekibi, yeni dostlar edinmiş, çok şey öğrenmiş, bildiklerini meraklılarla paylaşmış olarak; gururla ve bir altın madalya ile Türkiye’ye döndü. Fotoğrafları görmek için tıklayınız |