|
Nimkeş, Farsça “nim”* yani “yarım” ve “keş”** yani “çeken, çekici” anlamındaki sözcüklerin birleşmesiyle oluşmuş bir sözcüktür. “Yarım çeken” anlamına gelir. Kişinin kendi çekiş mesafesine gelmeden daha kısa bir çekiş mesafesinden atış yapmasını belirtir. Modern dünyada çekiş mesafesi, okçu tam çekişteyken okun gez kertiği dibinden okun yayın sırtına geldiği yere kadar olan mesafedir. Devamı... |
Japonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 100. yıldönümünde, bu iki dost ülkenin okçularını bir araya getiren bir kültürel etkinlik SOAC (Dr. Sumiyo Okumura) ve Tirendaz Okçuluk işbirliği ile 28-29 Nisan 2024’de Japonya’nın Tokyo şehrinde gerçekleştirildi. İki günlük etkinliğin 1. gününde Waseda Üniversitesi’nde düzenlenen seminerlerde Doç. Makinori Matsuo kyudo hakkında bir konuşma yaparken; Dr. Iku Nagashima Türk Askerî Tarihi, Dr. Murat Özveri Türk okçuluğu ve Türk okçuluğunun teknik ve tarihî açıdan kyudo ile karşılaştırılması Devamı... |
|
|
Okçulukta kullanılan ölçü birimleri, bunların yabancı ve yerli versiyonları, eski ölçü birimlerinde standardizasyon olmamasıyla ilgili açmazlar ve standardizasyonun tarihi. Devamı... |
Kemankeşlik Sırrı, Osmanlı okçuluk tekkelerinde menzil okçuluğunda becerisini ispatlayan okçulara icâzet verme amacıyla düzenlenen Büyük Kabza Alma Töreninde, tekke şeyhinin çiçeği burnunda kabza sahibi kemankeşin kulağına fısıldadığı bilinen meslek sırrıdır. Bu sırrın ne olduğu açık olmamakla beraber, iki olası sır üzerinde durulmaktadır. Devamı... |
|
|
Hayvan dokularından elde edilen kollajen[1] yapılı organik tutkallar, insanoğlu tarafından kullanılan yapıştırıcıların ilk örneklerindendir. Bunlar, çeşitli yöntemlerle hayvan dokularından elde edilen maddelerin suda benmari[2] usulü pişirilmesi ile ortaya çıkan glütenli[3] yapışkan maddelerdir. Bu tutkallar, hayvan derilerinin, bağ dokularının, (tendon) kemiklerin ve balıkların damak derisi (dokusu) veya hava kesesinden[4] türetilen ve doğal makromoleküllerden oluşan polimerlerdir.[5] Hayvan derisinden elde edilen tutkal; hayvan derisi ve kemiklerinin temel bileşeni olan Devamı... |
Kemân-ı gerûhe, taş ya da kilden yapılmış küresel mermiler fırlatan yaylara verilen Farsça isimdir. Osmanlı Türkçesine "kemânkûre" olarak geçmiştir. Lastik sapan 19. yy ortasında ortaya çıkana kadar, taş atarak küçük hayvanları avlamak için binlerce yıldır kullanılmış olan bu silah, bugün hâlâ Uzakdoğu Asya ülkelerinde bu amaçla kullanım alanı bulmaktadır. Devamı... |
|
|
Atıcılık söz konusu olduğunda ilk yaptığımız şey tek gözümüzü kapatıp nişan almaya çalışmak olur. Filmlerden ya da askerlikten gördüğümüz kadarıyla ateşli silahlarla atış yaparken tek göz kapatılır. Bu eylem zihnimize yerleşmiştir. Atış yapacağımız herhangi bir silah elimize geçtiğinde istemsizce tek gözümüzü kapatarak atış yapma eğiliminde oluruz. Devamı... |
Dünyada tarih ve okçuluk meraklıları tarafından son yıllarda hayranlıkla takip edilen ve araştırılan konulardan biri de Osmanlı spor okçuluğudur ve cazibenin merkezinde ise menzil okçuluğu disiplini yer almaktadır. Belli şartlar dahilinde oku mümkün olan en uzak mesafeye atmaya dayanan bu disiplin bizzat padişahlar ve Osmanlı yüksek bürokrasisi tarafından icra ve himaye edilmiş, özellikle 16. yüzyılda ulaşılan atış mesafelerine (aynı ekipmanla) bugün dahi ulaşılamamıştır. Rekor atışlar anısına dikilen menzil taşları ve kullanılan ok, yay, zihgir v.b. ekipman Osmanlı yüksek kültürünün müstesnâ örneklerini oluştururken bu spora verilen önem açısından Devamı... |
|
|
Yay belli bir enerjinin biriktirilmesi ve oka aktarılması prensipleriyle çalışır.Prensip olarak, bükülmeye maruz kalan bir materyalin dış yüzü uzamaya, iç yüzü ise sıkışmaya çalışır. Basit ahşap yaylarda bu güçlere mukavemet, kullanılan ağacın özellikleriyle sınırlıdır. Osmanlı yayı gibi kompozit yaylarda, ahşabın sınırlı kabiliyetleri başka materyaller kullanılarak çok daha f Devamı... |
Hatıratlar ve seyahatnameler tarih araştırmalarında oldukça önemli kaynaklardandır. Özellikle sosyal tarih araştırmalarında bize adeta zaman içerisinde geriye bakma olanağı sağlayan seyyahlar, hele ki biraz meraklılarsa, çok güzel ayrıntılar yakalayıp bize aktarabilirler. Bu araştırmada Giovanni Maria Angiolello, Vincenzo D’Alessandri, Ogier Ghislain De Busbecq ve İbn Fadlan, ve Evliya Çelebi seyahatnameleri içerisinden Devamı... |
|
|
Şimşek yaylarının test ettiğimiz 7 modelinin ikisi, Uzun Kırım Tatar (Çağan) ve Kısa Kırım Tatar'ın nitel ve nicel değerlendirme sonuçları Devamı... |
Şimşek yaylarının 7 modelini test ediyoruz. Sonuçlarımızı bir kaç video halinde paylaşacağız. Bu bölüm modellerin genel tanıtımı ve değerlendirme yöntemimiz üzerine. Video Türkçe ve İngilizcedir. Anlamadığınız yerleri sabırla seyredin. Her plan iki dille anlatılıyor. Devamı... |
|
|
Son yıllarda, Türk Okçuluğu adına sevindirici gelişmelerin olmasının yanı sıra ne yazık ki biz geleneksel okçuluğa gönül verenleri üzen gelişmeler de oluyor. Bu olumsuz gelişmelerden biri de devletimizin iletişim kurumu TRT’nin bir projesi olan Türk Okçuluğunun Serüveni isimli yapım. Yapımın oldukça kaliteli unsurlar barındırdığı ve
Devamı... |
Piercing hard object with bow and arrow was called “darb” by Ottomans. Glass object were among darb targets and it required high skill to pierce those without shattering. It is about controlling the initial arrow oscillation and it must’ve been a skill as we see some examples of such accomplisments that are saved and displayed in museums. Devamı... |
|
|
Günümüzde okçuluk araştırmacılarının önündeki en büyük engellerden biri kaynakların farklı dillerde ve dağınık olmasıdır. Bu makalede, orijinali Arapça yazılmış ve daha sonra İngilizce’ye çevrilmiş olan ve “Arap Okçuluğu” adıyla bilinen bir 16. yüzyıl elyazmasında yer alan “mecrâ” adlı okçuluk aracına, bunun kullanımına ve mühimmat tiplerine değineceğiz.
Devamı... |
Osmanlı’da av ve avcılık sanatının ele alındığı bu çalışmada; teşkilat yapısı, organizasyon ve yardımcı av unsurlarının neler olduğu literatür destekli bir şekilde ele alınmıştır. İlk olarak Osmanlı’da av ve avcılık konusunun ana kaynaklarının neler olduğuna değinilmiştir. Takip eden bölümlerde ise Osmanlı’dan önce avcılık teşkilatı ve Osmanlı’da av ve avcılık teşkilatı hakkında bilgiler verilmiştir. Devamı... |
|
|
Moğolca’da Cebe, Romalılar’da ‘Lorica Serta’, Araplar’da ‘Zerd’ (uzunlarına ‘Sâbiga’, kısa zırhlara ‘Betra’), Latince’de Lorica, Arapça’da Dir‘, Le’me, Farsça’da Zırıh, Cevşen, Latince’de Macula, Avrupa’da balık ağına benzetilmesinden dolayı Fransızca’da Maille, İngilizce’de Chainmail, Ortaçağ Avrupası’nda Armour kelimeleriyle ifade edilmiştir. Divanü Lügati’t-Türk’te bütün vücudu kaplayan zırha kübe yarık, yalnızca gövdeyi kaplayan zırha da say yarık denilmiştir. Cebe, Çokal veya Çukal kelimeleri de aynı anlamda kullanılmışlar ise de zırh kelimesi dilimize yerleşerek günümüzde de kullanılan bir terim haline gelmiştir.
Devamı... |
Meşhur gezgin Marco Polo, bugünkü Özbekistan topraklarında duyduğu bir hikâyeyi aktarır. Bir genç kadın, erkekler yokken obaya gelen üç erkek yağmacıyı, atına binip at üzerinden attığı oklarla tepelemiş. Orta Asya’daki Türk kadının binicilik becerileri yüzyıllardır korunmuştur. Bu 19. Yüzyıl sonlarında hâlâ oynanmakta olan bazı oyunlarda kendini gösterir. Danimarkalı subay ve kâşif Ole Olufsen Devamı... |
|
|
Aslında hep gönlümün bir köşesinde atıl bekleyen ve bir türlü pratiğe geçme şansı yakalayamadığım Geleneksel Türk Okçuluğu maceram Akut’dan değerli arkadaşım Mübin Kaan Vural’ın teşvikleri ile başladı. You Tube videolarından takip ettiğim mümtaz insan Dr. Murat Özveri hocamız ve nevi şahsına münhasır birçok insan barındıran Tirendaz Okçuluk grubu ile temel eğitimlere Devamı... |
“Tahta ok ancak onu yönlendiren ruh ile etkinlik kazanır”- Jean Paul Roux[1]
Ok ve yay Avrasya’nın Göçerleri için, tüm tarihleri boyunca hayatlarının vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bu insanların tarihi serüveni iniş ve çıkışlarla doludur. Göçerlerin çalkantılı hayatlarında ok ve yayın yerinin nasıl olup da hiç değişmediğini izah etmek zordur. Bunun için okçuluğun kültürel ve folklorik arka planını incelememiz gerekir. Maddi olan her şeyin ve insanların ömrü sınırlıdır Devamı... |
|
|
Geleneksel Türk Okçuluğu, Osmanlı Dönemi Geleneksel Türk Okçuluğu mirasının hamisiz kaldığı, imparatorluğun çöküş dönemine tekabül eden, okmeydanlarının sessizliğe gömüldüğü tarihlerde dahi Vakkas Okatan, Necmeddin Okyay, İbrahim Özok, Bahir Özok gibi son üstadların çabalarıyla, Osmanlı kültür dünyasını Devamı... |
The term “anchor point” refers to the spot that the string of the bow is pulled before it is released. Although this is a term of western archery literature, Eastern literature also mentions how far and on which level the string should be pulled. In Persian sources there are 5 levels of anchor that are distinguished. In the Ottoman archery literature there is only one anchor point, the earlobe, that is advocated. But there is evidence that Devamı... |
|
|
KISA ÖZGEÇMİŞ Dr. Tanyeri USLU 1981 İstanbul doğumludur. 2004 yılında Yeditepe Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümün'den mezun olmuştur. Mezuniyetini takip eden yıllarda Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği ve Pedagojik formasyon, 2009 yılında State University of New York Maritime College'da Küresel İşletme ve Yönetim Anabilim Dalında Uluslararası Taşımacılık Yönetimi Yüksek Lisans programlarını Devamı... |
"Okçuluk Hakkında Merak Ettiğiniz Her Şey"den sonra "Türk Yayı & Av-Dünü, Bugünü ve Uygulamaları" Mayıs 2018'de okuyucuyla buluşuyor. 24 X 16 cm boyutlarında, 200 sayfa ve 70 renkli fotoğraf ve illüstrasyonla Türk avcılık tarihini ve Türk yayının hikayesini anlatmanın yanında kitap, Türk yayıyla bugün nasıl avlanılacağıyla ilgili bilgi veriyor.
Devamı... |
|
|
Tirendaz Okçuluk Grubu kurucularından Dr. Murat Özveri’nin okçuluk üzerine ikinci kitabı çıktı. Türk avcılık kültürü ve tarihini bütün zenginliğiyle anlatmasının yanında Türk yayının avcılıkta kullanımıyla ilgili teorik ve pratik bilgiyi de meraklılarına ulaştıracak olan kitap, 6 Mayıs 2018 tarihinde çıkmış ve satışa sunulmuştur.
Devamı... |
Dr.Murat Özveri'nin Av Doğa dergisi için yazdığı,bir seri makale olarak planlanan "Türk Kültüründe Avcılık ve Kompozit Yay" temasının 8. makalesi,günümüz döneminin anlatıldığı iki yazıdan ilki olan "Günümüzde Geleneksel Yaylar İle Avcılık ve Türk Kompozit Yay 2.Bölüm" Av Doğa Dergisi’nde yayınlandı.
Devamı... |
|
|
Dr.Murat Özveri'nin Av Doğa dergisi için yazdığı,bir seri makale olarak planlanan "Türk Kültüründe Avcılık ve Kompozit Yay" temasının 7. makalesi,günümüz döneminin anlatıldığı iki yazıdan ilki olan "Günümüzde Geleneksel Yaylar İle Avcılık ve Türk Kompozit Yay 1.Bölüm" Av Doğa Dergisi’nde yayınlandı.
Devamı... |
Dr.Murat Özveri'nin Av Doğa dergisi için yazdığı,bir seri makale olarak planlanan "Türk Kültüründe Avcılık ve Kompozit Yay" temasının 6. makalesi,İslâm döneminin anlatıldığı iki yazıdan ilki olan "Türk-İslâm Kültüründe Avcılık ve Osmanlı Kompozit Yayı-2. Bölüm" Av Doğa dergisi Kasım ayı sayısında yayınlandı.
Devamı... |
|
|
Dr.Murat Özveri'nin Av Doğa dergisi için yazdığı,bir seri makale olarak planlanan "Türk Kültüründe Avcılık ve Kompozit Yay" temasının 5. makalesi,İslâm döneminin anlatıldığı iki yazıdan ilki olan "Türk-İslâm Kültüründe Avcılık ve Osmanlı Kompozit Yayı-1. Bölüm" Av Doğa dergisi Ekim ayı sayısında yayınlandı.
Devamı... |
Dr.Murat Özveri'nin Av Doğa dergisi için yazdığı,bir seri makale olarak planlanan "Türk Kültüründe Avcılık ve Kompozit Yay" temasının 4. makalesi,İslâm döneminin anlatıldığı iki yazıdan ilki olan "Erken İslam Döneminde Türk Okçuluğu ve Kompozit Yay" Av Doğa dergisi Eylül ayı sayısında yayınlandı.
Devamı... |
|
|
Tirendaz Okçularından İrem Deniz, HDH-IAA (Hungarian Historical Archery Association-Macar Tarihî Okçuluk Birliği) tarafından düzenlenen, Avrupa Geleneksel Okçuluk Şampiyonası’nda
Genç Bayanlar (18-21 yaş) kategorisinde Avrupa Şampiyonu oldu.
Devamı... |
HDH-IAA (Hungarian Historical Archery Association-Macar Tarihî Okçuluk Birliği) tarafından 22-26 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen ve 12 farklı ülkeden yaklaşık 250 yarışmacının katıldığı Macaristan’ın Kecskemét şehrinde düzenlenen, Avrupa Geleneksel Okçuluk Şampiyonası’na Tirendaz ekibinden, Dr. Murat Özveri, Harun Deniz, İrem Deniz, Hasan Başmısırlı, Fulya Aslan Çetin, Ertan Çetin ve Ali Emre Arpacı olarak katıldık.
Devamı... |
|
|
Polonya Geleneksel Okçuluk Federasyonu’nun düzenlediği farklı ülkelerden yaklaşık 200 yarışmacının katıldığı 5-6 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen ‘Polonya Geleneksel Okçuluk Şampiyonası’ na, Tirendaz grubundan; Dr.Murat Özveri, Aybala Tuğba Bakiler Özveri, Ozan Uluğ, Harun Deniz ve İrem Deniz olarak katılım sağladık.
Devamı... |
Dr. Murat Özveri' nin, Av Doğa Dergisi için yazdığı ikinci makale olan "İslam Öncesi Türklerde Avcılık ve Okçuluk", derginin haziran sayısında yayımlandı.
Makaleyi okumak için tıklayınız |
|
|
Tirendaz' ın kurucularından Dr. Murat Özveri, Av Doğa Dergisi' nin Mayıs ayı sayısında, 5 ay boyunca devam etmeyi planladığı yazı serisine başladı.
Okçuluğun ve yayın tarihini Türk Avcılık Tarihi içindeki gelişimini esas alarak anlatacağı bu serinin ilk makalesi olan "Primitif Av Silahları ve Yay" Av Doğa Dergisi Mayıs ayı sayısında.
Makaleyi okumak için tıklayınız... |
İstanbul Erkek Lisesi Uluslararası Spor Şöleni'nde bu sene(25 Mayıs) Tirendaz okçularından Murat Özveri, Onur Gülfırat ve Ahmet Sezai Karakapıcı okçuluk tanıtımı yaptı.
Devamı... |
|
|
Maltepe Belediyesi Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı" törenine, Tirendaz Okçuluk Grubunun genç yeteneklerinden bir grupla katıldık.
Devamı... |
Beykoz Belediyesi'nin düzenlediği 19 Mayıs Etkinlikleri çerçevesinde bir önceki yıl daha küçük bir ekiple yaptığımız okçuluk gösterimizi,bu yıl daha geniş bir ekiple yaptık.
Devamı... |
|
|
Tirendaz Okçuluk Grubu kurucularından Dr.Murat Özveri,TRT1'de canlı yayınlanan "Pelin Çift'le Gündem Ötesi" programına konuk oldu.
Devamı... |
Kağıthane Belediyesi'nin düzenlediği Sadabad Yaz Etkinlikleri'nden biri de okçuluk gösteri ve müsabakaları.Tirendaz'ın yıllardan beri yaptığı ve her sene geliştirerek bir şeyler eklediği gösterisiyle...
Devamı... |
|
|
Ruz-ı Hızır (Hızır Günü), Osmanlı okçularının sezon açılışıydı. Tirendaz bu yıl bambaşka bir sezon açılışı kutlamasıyla, okçuluk ve sanatseverlerin karşısına çıktı.
Devamı... |
"Ruz-ı Hızır' da Arz-ı Tirendaz" adlı sanat ve okçuluk sergimiz, Ulusal Kanal tarafından ziyaret edildi.
Devamı... |
|
|
Bildiğiniz üzere Ruz-ı Hızır olarak da bilinen 6 Mayıs Osmanlı okçularının sezon açılış günüydü.Bu yıl hem sezona hem bahara Tirendazane bir hoşgeldin diyelim istedik. Tirendaz okçuları içindeki sanatçıların el emeği-göz nuru eserlerinden oluşan ve elbette okçuluk temalı bir sergi hazırladık. Ve elbette, bu sergiyi yaylar Devamı... |
“Her uygarlık varlığını savaşa borçludur ve savaşçılarını kendi kültürüne göre yetiştirir.”[1] denildiğinde, cümlede ifade edilen savaş ve uygarlık arasındaki bağı yadırgayabiliriz. Tarih sayfaları karıştırıldığında, rakipleri için yıkımla özdeşleştirilmiş Asyalı okçu milletlerin aynı zamanda devrin sanatçıları olduğunu bilmek, aynı ruhta uyum içinde bir arada var olan yıkıcılığı ve yapıcılığı görmek, çoğu insana şaşırtıcı gelebilir Devamı... |
|
|
Yetenekli okçulara çağlar boyunca şan ve şöhret bahşedilmiştir. “İbranice, Yunanca, Latince olsun her dilden ve her çeşitten yazar, bundan bahsettiği kadar hiçbir şeyden bahsetmemiştir. Örneğin Yunan destanlarından birinde, henüz bebek Sarpedon’un göğsüne yerleştirilmiş bir halkanın içinden oklarını fırlatacak iki prensin arasındaki yarışmadan bahsedilir. Tarihçiler, Aster’in Makedonya Kralı Filip’e Devamı... |
Osmanlı’da okçuluk eğitimi verilen üç kurum bulunuyordu. Bunlar sivil talimhaneler, askeri talimhaneler ve okçular tekkesiydi. Bu eğitim alanlarında öncelikle kişiye özel bir antrenörle hafif bir yay ile çekiş antrenmanlarını yaparak kişi daha sonra okçuluk yeteneklerini daha ileri seviyeye taşıyabiliyordu... Devamı... |
|
|
Csaba Grozer, sentetik malzemeden yapılmış geleneksel Asya tipi yaylarda dünyaca tanınan bir kemangerdir. Geleneksel okçuluğa duyulan ilginin artması ve daha çok ve sık yarışma düzenlenmesi sebebiyle, yüksek performanslı geleneksel yaylara duyulan talepte de bir artış gözlemlenmektedir. İnternet ortamında gördüğümüz kadarıyla, yurdumuzda da her geçen gün yeni bir kemanger peydâ olmakta ve piyasaya yeni yaylar sürülmektedir. Sektörün oluşması ve canlanması sürecinde önemli kilometre taşları olabilecek bu yaylar, Grozer’in kanısına göre, gerçekten sahip olduklarından yüksek meziyetlerle lanse edilmekte, yapılan testlerin belli bir metod izlenmeden ve bilimsel referanslar kullanılmadan yapılmasıyla ... Devamı... |
İstanbul Erkek Lisesi Uluslararası Spor Şöleni’nde bu sene(31 Mayıs) Tirendaz okçularından Murat Özveri, İrem Deniz, Onur Gülfırat, Emre Metilli okçuluk tanıtımı yaptı. Öğrencilerimizle bir kaç saat geçirdik. Standımız prehistoryadan Osmanlı’ya kadar okçuluk kültüründeki gelişimi yansıtan oklar, yaylar, zihgîrler, ok uçlarıyla donatıldı. Onlara hem teorik bilgiler verdik hem de ok atma ... Devamı... |
|
|
Yaşam Tasarım Temel Lisesi’nin davetlisi olarak, Tirendâz Okçuları’ndan Hakan Kasapoğlu ve Murat Özveri, Alanya’ya geleneksel Türk okçuluğu esintleri getirdik. Son derece canlı geçen festival, özellikle Alanya Spor’un daha bir gün önce kazandığı maç ile Süper Lig’e çıkmış olmasının getirdiği coşku da eklenince çok daha renklendi. Standa Alanya halkından, öğrencilerden... Devamı... |
|